Cezeri, 12. yüzyıl dolaylarında Diyarbakır’da yaşamış, otomasyon alanında öncü çalışmaları ve nice yenilikleriyle adını tarihe yazdırmış bir dâhidir. Otomasyon tarihine bakılırsa Cezeri’den önce de otomatik sistemler görülür fakat kendisi otomatik sistemler kurmakla kalmamış bu sistemler arasında dengeler de kurmayı başarmıştır. Cezeri’nin 1180-1206 yılları arasında Artuklu Sarayında başmühendis olarak çalıştığı düşünülmektedir. Sonrası tam olarak bilinmemektedir çünkü kendisi hakkında yegane bilgimiz 1206 yılında Artuklu Sultanı Nasirüddin Mahmud’un buyruğuyla yazdığı Kitab’ül Hiyel adlı eserinin önsözünde kendi hayatını anlattığı kısımla sınırlıdır. Bu kitap icatlarını, yeniliklerini zamanın ötesinde teknik çizim örnekleriyle açıkladığı eserinin ta kendisidir.
Çizimlerindeki ifade becerisi akla kendisinden 250 yıl sonra yaşayacak Leonardo Da Vinci’yi getirmektedir. Leonardo da çizimleriyle tasarladığı makinelerini açıklamıştı fakat bir yönüyle Cezeri’den oldukça farklıydı. Bu fark hayal ile uygulama arasında yatar. Leonardo tarihin akışını değiştirmiş sınırsız hayal gücüne sahip bir sanatçıydı. Cezeri ise zanaatkar geleneğinden gelmekteydi. Makineler hayal etmekten ziyade deneme yanılma metodu ile uygulama yapmıştı. Pratiğin önemine dair şu sözü fazlasıyla manidardır: “Denenmeyen her bilgi doğru ile yanlış arasında bir yerdedir.”
Cezeri ile Leonardo tasarı ile uygulamanın zıtlığına fakat ayrılmaz bütünlüğüne mükemmel birer örnek olarak anlaşılabilir. Kanımca her mühendis adayı bu zıtlığı incelemeli, sağlanması gereken dengeyi bulmaya çabalamalıdır. Mühendislik konusuna gelirsek, Da Vinci sınırsız tasarım yeteneğine sahipti fakat uygulama ve teknik konulardaki eksikliği nedeniyle günümüz anlamıyla bir mühendis sayılamaz. Cezeri’yi ise dönemindeki teorik eksikliğe rağmen uygulamaya verdiği önem sayesinde mühendis sayabiliriz. Bir zanaatkar ve mühendis olan Cezeri’yi günümüz mühendislerinden ayıran bir özelliği ise çok yönlülüğüdür. Günümüzde sanayileşmenin iş bölümünü getirmesi ve mühendisliğin teorik yanının gelişmesiyle mühendisler belli bir alanda özelleşmek durumunda kalmıştır. Cezeri ise birçok mühendislik alanında yapmış olduğu çalışmalarıyla anılmaktadır. Çok yönlülüğünü göstermesi açısından çalışmalarından birkaçına hızlıca değinelim.
İmalat alanında döküm çerçevelerini geliştirmiştir. Metal dökümünde günümüzde de kullanılan ve derece denilen çerçeveleri kullanmıştır. Kum kalıpta metal dökümünü fazlasıyla kolaylaştıran bu sistemi kendisinden önce görmemekteyiz.
Otomotiv alanına etkisine örnek olarak geliştirmiş olduğu krank milini verebiliriz. Cezeri’nin krank milinde dairesel hareket doğrusal harekete çevrilir. Günümüz otomotiv sektöründe de aynı prensip kullanılır fakat dönüşüm tersinedir. Ayrıca geliştirdiği dört zamanlı sistem de günümüz otomotiv sektöründeki dört silindirli motora benzerliğiyle dikkate değerdir. Bu sisteminde 4 segment dişli ve bunların bağlı olduğu bir mil kullanmıştır. Dişlilerin bağlı olduğu mil bugünkü motorlardaki kam miline benzer, segment dişliler ise kam milindeki kamlar ile aynı işlevi görür. Ayrıca segment dişlilerin kullanımına Cezeri’den önce rastlanılmaması ve bu sistemin faz farkı fikrini böylesine göstermesi önemli hususlardır.
Geliştirmiş olduğu robotlar belki de en ilgi çekici makineleridir. İnsansı robotlar tarif etmiştir, örnek olarak eğlenceli bir robot olan Nedim robotu verilebilir. Bu robotun bir elinde çiçek bir elinde kadeh bulunur. Dost meclisinde artık içkiler kadehe dökülür. Robotun içinde bulunan mekanizma sayesinde robot kadehi ağzına götürür, içiyormuş izlenimi verir fakat sıvı aslında robotun kolundan vücuduna akar. Vücudunda sıvının birikmesiyle robotun kolu elindeki çiçekle birlikte aşağı iner. Çiçeğin hangi hizaya kadar inmesi gerektiğini bilen ev sahibi kol istenilen seviyeye ulaşınca robotu dost meclisinde birinin kendi kucağında tutmasını ister. Tam bu esnada robotun altından sıvı onu tutan kişinin üzerine dökülür. Mizahi bir sahne ortaya çıkmış olur.
Tesisat alanında, günümüz sıhhi tesisatlarında gördüğümüz çift yönlü valfin ilk örneğini Cezeri’nin tarceharlı çift vanalı fıskiyesinde görmekteyiz.
Kriptoloji alanında, Cezeri’nin şifreli sandığını açmak için gereken kombinasyon sayısı 2 üzeri 48’dir. Bu derece güvenli bir şifreli kilit sistemi günümüzde dahi işlevseldir.
Tarımda, çift etkili su yükseltme pompasını geliştirmiştir. Bu pompada iki silindir karşılıklı çalışarak emme basma görevini yerine getirir. Çift etkili olması sebebiyle kesintili değil de sürekli su tedariği sağlar. Bugünkü çift etkili tulumbaların atasıdır. Ayrıca Worthington Pompasının da atası sayılmaktadır.
800 küsür yıl sonra etkili olacak birçok alanda yapmış olduğu öncü çalışmaları Cezeri’yi tanımamız gereken bir kişilik yapar. Yaşadığı dönemden yüzyıllar sonra doğacak olan robotik, otomasyon gibi alanlarda yaptığı çalışmalar, tarihin akışını ne denli değiştirmiş bir mühendis olduğunu gösterir. Anadolu topraklarında yaşamış böylesine bir dâhiyi tüm mühendis adaylarının tanıması kendilerine ziyadesiyle faydalı olacaktır. Makine mühendisliğini tanımak isteyen öğrenciler nereden başlayacaklarını bulmakta güçlük çekebilirler. Cezeri ve makinelerini tanımanın bu ihtiyacı dolduracağına inanmaktayım. Bir başka faydası uygulamaya verdiği önemde aranabilir. Zaman zaman mühendisler pratik uygulamaların dışında kalabilmektedir fakat uygulamanın mühendislik için vazgeçilmez olduğunu hatırlatması Cezeri’yi tanımanın gerekliliğini gösterir. Belki de en az bunlar kadar önemlisi, mühendislik alanında azalan özgüvenimizi yeniden kazanmamızda etkili olabilir.
Cezeri’nin bazı makinelerinin kısaca tanıtıldığı paragrafta Durmuş Çalışkan’ın “Cezeri’nin olağanüstü makineleri” adlı kitabından yararlanılmıştır.
Bu yazı Makine Mühendisliği Odası Öğrenci Komisyonu’nun Çark adlı dergisinde yayımlanmıştır.